2021 - 32 - 7338 Sayılı “Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Kanun Hk.

VERGİ SİRKÜLERİ
 
 
Sirküler Tarihi: 28.10.2021
Sirküler No:     2021 / 32
Konu:.7338 Sayılı “Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Kanun Hk.
 
26.10.2021 tarihli ve 31639 sayılı Resmi Gazete’de 7338 Sayılı “Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunda yapılan değişikliklerde öne çıkan maddeler hakkında aşağıda açıklamalar yapılmıştır.
 
1) 4.üncü Geçici Vergi kaldırılmıştır.
Kanun’un 9. maddesi ile GVK’nin mükerrer 120. maddesinde yapılan değişiklikle, cari vergilendirme döneminin ilk dokuz ayı, üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi dönemleri olarak belirlenmektedir.
Bu düzenleme 2022 yılı vergilendirme döneminde uygulanmaya başlanacaktır.
 
2) Vergiye uyumlu mükelleflerde vergi indiriminden faydalanabilme şartları kolaylaştırılmıştır.
 
Vergiye uyumlu mükelleflere uygulanan vergi indiriminin koşullarında değişiklik yapılarak; ikmalen veya re’sen yapılmış ve  kesinleşmiş bir tarhiyat bulunmaması koşulu vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibariyle sınırlandırılmış, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda haklarında tarhiyat yapılmamış olması koşulu, yapılan tarhiyatın kesinleşmesine bağlanmış, ayrıca söz konusu süre içinde kesinleşen tarhiyatın indirim sınırının % 1’inden az olması durumunda indirim koşullarının ihlal edilmemiş sayılması öngörülmüştür.
 
Bu düzenleme 1/1/2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir
 
3) Enflasyon düzeltmesi koşullarının oluşmadığı dönemlerde yeniden değerleme imkanı getirilmiştir.
 
Bu Kanunun 31. maddesi ile VUK’un mükerrer 298 inci maddesi başlığı “Enflasyon düzeltmesi, yeniden değerleme oranı ve yeniden değerleme:” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye tekrardan, yeniden değerleme uygulamasını getiren yeni bir fıkra eklenmiştir.
 
-Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri (enflasyon düzeltmesi yapanlar ile kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç) enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dâhil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini (bu niteliklerini korudukları müddetçe sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilenler hariç) ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları bazı şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebileceklerdir.
 
-Yeniden değerlemede, iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların, değerlemenin yapılacağı hesap dönemi sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınacaktır. İktisadi kıymetlerin ve bunlara ilişkin amortismanların, yeniden değerlemenin yapılacağı yıla ait olan yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunacaktır.
 
-Yeniden değerleme neticesinde iktisadi kıymetlerin değerinde meydana gelen değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışı ayrıntılı olarak görünecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilecektir.
 
-İktisadi kıymetlerini bu kapsamda yeniden değerlemeye tabi tutanlar bu kıymetlerini, yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam edeceklerdir.
 
-Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Sermayeye eklenen değer artışları, ortaklar tarafından işletmeye ilave edilmiş kıymetler olarak kabul edilecektir. Bu işlemler kâr dağıtımı sayılmayacaktır.
 
-Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması (satış, devir, işletmeden çekiş, tasfiye gibi) halinde, bunlara isabet eden pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları aynen amortismanlar gibi işleme tabi tutulacaktır.
 
-Diğer taraftan, VUK’un mükerrer 298. madde metninde yeniden değerleme işlemi sonrasında hesaplanacak bir vergiden bahsedilmemektedir; ancak bu Kanunun 52 nci maddesi ile VUKa eklenen geçici 32 nci maddede, mükerrer 298 nci maddesine eklenen (Ç) fıkrası uyarınca yeniden değerleme yapacak mükelleflerin, istemeleri halinde, ilk kez yeniden değerleme yapacakları hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla bilançolarına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini maddede yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleyebileceklerine ilişkin hükümlere yer verilmiş olup; bu maddede, pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %2 oranında vergi hesaplanacağına yer verilmiştir.
 
Bu düzenleme 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girecektir.
 
4) Amortisman uygulamasında gün esası ve amortisman sürelerini uzatabilme imkanı getirilmiştir.
 
Kanunun 34. maddesi ile VUK’un 320. maddesinde yapılan değişiklikle, işletme aktifine yeni kaydedilecek amortismana tabi iktisadi kıymetler için aktife girme tarihinden itibaren günlük esasa göre amortisman ayrılabilmesi bir seçimlik imkan olarak mükelleflere tanınmakta ve bunun yanı sıra daha uzun faydalı ömürler dikkate alınarak amortisman sürelerini uzatabilme imkanı getirilmektedir.
 
Bu düzenleme kanunun yayımı tarihinden (26.10.2021) itibaren yürürlüğe girmiştir.
 
5) Şüpheli alacak uygulamasında dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olan alacaklara ilişkin azami bir tutar belirlenmiştir.
 
Kanunun 35. maddesi ile VUK’un 323. maddesinde yapılması öngörülen değişikle, dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olan alacaklara ilişkin 3.000 TL’lik bir azami tutar belirlenmiştir.
 
Bu düzenleme kanunun yayımı tarihinden (26.10.2021) itibaren yürürlüğe girmiştir.
 
6) Yenileme fonu ayrıldığı durumlarda fon hesabındaki 3 yıllık bekleme süresinin başlangıcı, Kanunun 36. maddesi ile VUK’un 328 inci maddesinde yapılan değişiklikle, 3 yıllık sürenin, satışın yapıldığı tarihi takip eden yıldan itibaren başlayacağı hüküm altına alınmıştır.
 
Bu düzenleme kanunun yayımı tarihinden (26.10.2021) itibaren yürürlüğe girmiştir.
 
7) Nakdi Sermaye Artırımı Uygulamasında yurt dışından gelen sermayeye yurt dışından gelen sermaye payları için %75 oranı  uygulanacaktır.
 
Düzenleme, kanunun yayımı tarihi itibariyle (26.10.2021) yürürlüğe girmiş olup; bu tarihten itibaren artırılan sermaye yükümlülükleri açısından geçerli olacaktır.
 
8) Yatırıma Katkı Tutarının %10’luk kısmının ÖTV ve KDV hariç, diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılmasına olanak sağlanmıştır.
 
Kanunun 60 ıncı maddesi ile KVK’nin 32/A maddesine eklenen 8 inci fıkrayla, yatırım katkı tutarının %10luk kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar talep edilmesi şartıyla, ÖTV ve KDV hariç olmak üzere tahakkuk etmiş diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilecektir.
 
Düzenleme, gerek mevcut gerekse yeni alınacak yatırım teşvik belgeleri kapsamında 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamalarına uygulanmak üzere, kanunun yayımı tarihinden (26.10.2021) itibaren yürürlüğe girmiştir.
 
9) İnceleme esnasında pişmanlıkla beyanname verilmesi sağlanmıştır.
 
VUK’un 371 inci maddesinin (2) numaralı bendinin “Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde” ibaresi “Haber  verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde haber verilen olayın ilgili olduğu vergi türüne ilişkin bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın ve ilgili olduğu vergi türünün takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (Kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması.” şeklinde değiştirilmiştir.
 
10) Tekerrürde Artırım Tutarının Kesinleşen Cezadan Fazla Olmaması
 
VUKun 379 uncu maddesinde yapılan değişiklikle, tekerrürde artırım tutarının kesinleşen cezadan fazla olmaması düzenlenmiştir. Buna göre, kesinleşen bir cezadan sonra, maddede yer alan süreler içinde yeniden ceza kesilmesi durumunda, kesilecek bu ceza üzerine eklenecek artırım tutarı, kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olmamak üzere, kesilen cezanın %50’si olacaktır.
 
Bu düzenleme, kanunun yayımı tarihinden (26.10.2021) itibaren yürürlüğe girmiştir.
 
11) VUK’un ek 1 inci maddesi ve 45 inci maddesi ile VUK’un ek 11 inci maddesinde yapılan değişikliklerle, 5.000 Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmıştır.
 
10) Tekerrürde artırım tutarının kesinleşen cezadan fazla olmaması sağlanmıştır. Kanunun 38 inci maddesi ile VUKun 379 uncu maddesinde yapılan değişiklikle, tekerrürde artırım tutarının kesinleşen cezadan fazla olmaması düzenlenmiştir. Buna göre, kesinleşen bir cezadan sonra, maddede yer alan süreler içinde yeniden ceza kesilmesi durumunda, kesilecek bu ceza üzerine eklenecek artırım tutarı, kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olmamak üzere, kesilen cezanın %50’si olacaktır.
 
 
11) 5.000 Türk Lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmıştır.
 
Bu düzenleme, kanunun yayımı tarihinden (26.10.2021) itibaren yürürlüğe girmiştir.
 
12) Alış Bedeli ölçütü kanuna eklenmiştir. VUK’a eklenen 268/A maddesiyle alış bedelinin tanımı şu şekilde belirlenmiştir.
 
“Alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alma bedelidir. İktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ile ilgili diğer giderler alış bedeline dâhil değildir.”
 
Bu düzenleme, kanunun yayımı tarihinden (26.10.2021) itibaren yürürlüğe girmiştir.
 
13) Maliyet Bedeline girmesi zorunlu olan ve olmayan unsurların belirlenmesine açıklık getirilmiştir.
 
Aşağıda sayılan giderler de maliyet bedeline dâhil edilecektir.
 
a) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; gümrük vergileri, gümrük komisyonları, yükleme, boşaltma, nakliye ve montaj giderleri,
 
b) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; resim ve harçlar, noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık, komisyon ve ilan giderleri,
 
c) İktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının; emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderler (Faiz giderleri ile kur farklarının diğer kısımlarını maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler),
 
ç) iktisadi kıymetin stoklara veya envantere alındığı tarihe kadarki depolama ve sigorta giderleri,
 
d) Gayrimenkullerde mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler.
 
Gayrimenkullerle doğrudan ilgili olması şartıyla, bunların envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar alınan hibeler maliyet bedelinden indirilecektir.
 
İktisadi kıymetin (emtia hariç) iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile ilgili olan özel tüketim vergisi, indirilemeyecek katma değer vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kaynak kullanımını destekleme fonunu maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.
 
Bu düzenleme, kanunun yayımı tarihinden (26.10.2021) itibaren yürürlüğe girmiştir.
 
14) Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları kapsamında uygulanan Karşılıklı Anlaşma Usulüne ilişkin düzenlemeler Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde yayımlanmakta olan "Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarında Yer Alan Karşılıklı Anlaşma Usulüne İlişkin Rehber" ile açıklanmaktadır.
 
 
 
 
15) Elektronik Ortamda Vergi Dairesinin kurulması gerçekleştirilmiştir.
 
Bu Kanunun 12 nci maddesi ile VUK’un 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yapılması öngörülen değişiklikle, fiziki ortamdan bağımsız olarak elektronik ortamda vergi dairesinin kurulması, vergi dairelerinin diğer  vergi dairelerinin şubesi olarak belirlenmesi suretiyle mükelleflere hızlı ve etkin hizmet verilebilmesinin sağlanması, vergi dairesince yapılan işlemlerin elektronik ortamda kurulan vergi daireleri tarafından da yerine getirilmesini temin edecek düzenlemeler yapma konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.
 
16) Vergi İncelemenin Uzaktan yapılabilmesine imkan getirilmiştir.
 
Bu Kanunun 17. maddesi ile VUK’un 139 uncu maddesinde yapılan değişiklikle, vergi incelemelerinin inceleme elemanının dairesinde uzaktan yapılabilmesine imkan sağlanmaktadır.
 
17) Vergi İncelemesine “Yazılı Bildirim” ile başlanması gerçekleştirilmiştir. VUK’un 140 ıncı maddesinde yapılan değişiklikle, incelemeye tutanak düzenlenerek başlanılmayacak, bunun yerine mükellefe yapılacak “yazılı bildirim” ile incelemeye başlanacaktır.
 
18) Elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınması veya defterlerin onaylanmasının tasdik yerine geçmesi sağlanmıştır. Berat alınması ve onay işlemlerinde belirlenen usul, esas ve sürelere uyulmaması halinde ise defterlerin tasdik ettirilmemiş sayılması düzenlenmektedir.
 
19) YMM Tasdik Raporu gerektiren durumlar için 60 günlük ek süre verilmiştir.
 
20) Basit Usule Tabi Olanların Ticari Kazançları Gelir Vergisinden istisna tutulmuştur. GVK’ye eklenen mükerrer 20/A maddesiyle, GVK’nin 47 ve 48 inci maddelerinde yazılı şartları karşılayarak basit usulde vergilendirilen mükelleflerin ticari kazançları, gelir vergisinden istisna edilmektedir. İstisna kapsamındaki bu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyecek ve diğer gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde de bu kazançlar beyannameye dâhil edilmeyecektir.
 
Bu düzenleme, 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde (26.10.2021) yürürlüğe girmiştir.
 
21) Gider Pusulasının düzenlenme zorunluluğunun bulunduğu durumlara açıklık getirilmiştir. Bu Kanunun 23 üncü maddesi ile VUK’un 234 üncü maddesinde yapılan düzenlemeyle, gider pusulasının düzenlenme zorunluluğunun bulunduğu durumlara açıklık getirilmekte ve belgenin düzenlenme süresinin de 7 gün olduğu açık bir şekilde ifade edilmektedir.
 
Ayrıca, maddede öngörülen hallerde banka, ödeme kuruluşu ve PTT tarafından düzenlenen belgeler (dekont, alındı vb.) ile bu Kanun uygulamasında belge düzenleme yükümlülüğü bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının tabi oldukları diğer ilgili mevzuat dahilinde düzenledikleri belgeler gider pusulası yerine kabul edilmekte ve bu hallerde mükellefler tarafından ayrıca gider pusulası düzenlenmemesi sağlanmaktadır.
 
Bu düzenleme yayımı tarihini takip eden ayın başında (1.11.2021) yürürlüğe girecektir.
 
22) Sosyal Medyadan elde edilen kazançların belirli bir tutarına kadar istisna getiriliştir. Bu Kanunun 2 nci maddesi ile GVK’ye eklenen mükerrer 20/B maddesiyle, sosyal medya üzerinden paylaşım yapan sosyal içerik üreticilerinin elde ettikleri kazançlar ile mobil cihazlarda uygulama geliştirenlerin bu uygulamalardan elde ettikleri kazançları GVK’nin 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan  tutarı (2021 yılı için 650.000 TL) aşmamak kaydıyla istisna kapsamına alınmaktadır.
 
Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır.
 
Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ile yükümlü olacaklardır. Bu tutar üzerinden 94 üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmayacaktır.
 
23) Cumhurbaşkanına tütün mamülleri ile araçlarda Ötv oranını 3 katına kadar artırma yetkisi verilmiştir.
 
24) Tarımsal destekleme ödemelerinde kazanç istisnası getirilmiştir.
 
Bu Kanunun 3 üncü maddesi ile GVK’ye eklenen mükerrer 20/C madde ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından çiftçilere yapılan destek ödemeleri gelir vergisinden istisna edilmekte ve bu ödemelerden herhangi bir vergi kesintisi yapılmaması sağlanmaktadır.
 
Saygılarımızla,

Boğaziçi Yeminli Mali Müşavirlik ve Denetim A.Ş.